3 Mayıs 2013

İlk yıla sığdırabildiklerim! Epeyce yoğun geçti ilk günler :)


 21 Mayıs 2012, saat 7:30... 
Son dört haftayı kaçırmayayım dedim :) İstanbul'da merhaba dedim herkese :) Dört hafta erken... İnsanın başına ne gelirse meraktan demişler ya... Niyeyse herkes tıpkı benim gibi pek meraklıydı beni görmeye... Ama yüzüm yerime ayaklarıma bakıyordu herkes... Bir yamukluk var bu işte ama anlarız bakalım dedim...


Anladım anladım, yamukluk sağ ayağımda imiş... Annemi Can Abi'ye anlatırken duydum: ben doğarken şaka yapmışım, ayağımı bööööyle içe doğru tutmuşum... O kadar uzun süre tutmuşum ki artık düz duramaz olmuş... Clubfoot deniyormuş buna, golf sopasına benzediği için.


Bir ses kulağımda sürekli 'Başka birşeyi yok değil mi? Emin misiniz? Başka doktora da göstersek mi?' deyip duruyodu... İşte yine aynı kadın... O karanlık yerde geçirdiğim 36 haftanın 16'sında sızlanıp durduğu yetmedi burada da buldu beni... Annemmiş meğer :) Anne anla artık! Buradayım işte, yamuk mamuk ama tastamam... Hem düzelir diyorlar baksana :) Üstelik pek kolaymış düzeltmek... Ayşegül Teyze'ye (Dr. Ayşegül Bursalı) gidermişiz, o hemen sarıp sarmalarmış... Birkaç haftada işi çözermiş. Sonrası bot giymekle hallolurmuş...


 Yahu bu iş anlatıldığı kadar da kolay değilmiş aslında. Ben ağlarım anam ağlar, ilk alçıda tüm aile ağladık! Bir zor geldi bana, ayağımı büktüler, çektiler, ittiler derken beyaz ve ıslak bir kabukla beni eve yolladılar. Kurusun diye kaç saat saç kurutma makinesi tuttu bizimkiler tahmin edemezsiniz... Neyse kuruyunca biraz daha rahat oldu... Tek sorun bazen çişim bezin arasından kaçıyor... Hem 10 günlüğüm daha, hem de normalden de küçüğüm ne yapalım... Ben ıslatıyorum, evdekiler kurutuyor. Zaten dört gün sonra değişecekmiş bu alçılar... Tek sorun kokuya katlanmak...


 Bir alçıdan diğerine koşarken bizimkiler beni sirkeye yatırıp durdular. En iyi turşunun sirkeyle olduğu doğruymuş. Amaç alçının ıslanması imiş. Böylece daha rahat açılırmış. Evdeki koku hala burnumda... Sonuç: Kemal Kükrer büüyüüüük adam gerçekten de :)


 Birkaç alçıdan sonraki durumum aşağıda! Kim der ki bu ayaklar yamuktu daha 20 gün önce diye! Annem ben 30 yıl sonra bile derim diyor :)


 Tam herşey bitti ve ayaklar düzeldi derken, günün süprizi beni buldu... Aşilotami midir nedir, şeker adı gibi geldi ilk başta... Meğer küçük bir operasyonmuş. Bilen ellerde lokal aneztezi yetermiş, yoksa genel anestezi gerekirmiş! Ayağıma önce bir jel sürdü Ayşegül Teyze, sonra annemi  odadan çıkardı... Eni konu 5 dakika sürdü ama sağlam bağırdım! Yetmezmiş gibi bu sefer bir de iki bacağımı alçıladılar iyi mi! Ama bugünün güzel hatırası Fenerbahçe formam oldu.


  Bir alçı açma öncesi Kemal Kükrer ve ben... Tarifi kolay: çiçek sulama spreylerine yarı yarıya ılık su ve Kemal Kükrer üzüm sirkesi karıştırıp alçılara fıslıyorsun. Sonra doktora gitmek için yola çıkarken ıslatılmış havluya sarıyorsun, onu da buzdolabı poşetine geçiriyorsun. 2 saat sonra alçıyı bakışlarına bile açabilirsin :) Ama bu kadar süre ıslak kalmak gaz olarak sana geri dönecektir, tecrübeyle sabit!


 Ve işte tedavinin tamamlanmış hali... Bundan sonra iş özel demirli ayakkabılarla bu hali korumada... Alçıdan sonra ne kadar zor olabilir ki diyorsan kesinlikle yanılıyorsun...


Ben modaya önce aşağıdaki botlarla başladım. Bu modelde alttaki demir sabit, bir ayağı giyince diğerini 60 derecelik açıyla oturtman gerekiyor! Öyle her babayiğidin harcı değil, hafife alma... Hepsini yaptı bizimkiler, ayakkabı vurmasın diye buldukları tüm çorapları da aldılar ama topuklarım hafiften su toplamaya başlayınca ayakkabılara ara verdik. İşin kötü yanı ayaklarım hızla düzeldi ya, aynı hızla geri dönermiş iyi mi... Annem yine ağlıyor, biri bu kadını sakinleştirsin artık!


 Neyse, uzun lafın kısası eski botları bizimkiler beceremeyince taaa uzaklardan aşağıdaki botlar geldi... Annem nur bulmuş hacı gibi geziyor ortalıkta, zira bu botların demiri alttan klipsli... Böylelikle rahatlıkla giydirip çıkartabiliyorlar. Zaten 23 saat ayağımda bunlar, çıktı mı da doğruca banyoya... Yok böyle bir rahatlık... Abim bile beni kucağına aldı ama hala alışamadı galiba bu bot işine :)


 Ama hakikaten rahatmış bu botlar! Urla'da Onur Abi'lerin evinde sızmışım denize karşı... kim takar bot falan...


 Uçağa bile bindim inanmazsınız, gerçi bebek yatağına sığmadı benim botlar ama yastık-mastık idare ettik işte...


Ama çok kararlıyım botlar konusunda! RSV denen bir virus musallat oldu uçakta, yolculuktan sonra 5 gün hastanede yattım... Serum taktılar ama ben yine de çıkarmadım botları... Günü gelince azalacakmış giyeceğim süre, sabırlı olmak gerek :)


Ve sonunda 20 saate indi bot giyme sürem... Nasıl bir güzel birşeymiş şu ÖZGÜRLÜK dedikleri!!!


Botlar biraz işi zorlaştırıyor ama azimle devam ediyorum yola! 6 aylıkken dönenmeye başladım, 7 aylıkken emekleme günlerim geldi. Can Abi'min peşindeyim bütün gün...

Dediler ki kumda yürümek iyiymiş bu yamuk ayaklar için, annem bulduğu her fırsatta kuma atıyor beni. Bense yürümek yerine yemeyi tercih ediyorum. Tadı fena değilmiş :)

Ve sonunda 11 aya yaklaşırken kendi başıma tutunarak dik durmaya başladım. Eğlenceliymiş dünyaya yukarıdan bakmak...


Bu arada bot giyme sürem de günde 12 saate indi ama geceleri 12 saat uyumadığım için hem gündüz hem de gece uykumda takıyorum. Uyumak bazen sorun oluyor bu demirle ama bir şekil dalıyorum sonunda...


  Ve parkta beni sorup duruyorlar artık :) Bilenler ayaklarımın nasıl da düzeldiğini konuşuyor sürekli, bilmeyenlerse sağ ayağımın soldan küçük olmasına gülüyorlar. Annem henüz ayakkabı almaya başlamadıkları için birşey demiyor ama bir müddet sonra her ayakkabıdan 2 farklı numara almaya başlayınca bu duruma bir sponsor bulmamız gerektiğini düşünüyor...


18 yorum:

  1. Merhaba benimde bir pevli bebeğim var 9 aylık sizinle aynı düşünceleri kullanıyorum siz eğer ayakkabınizi kullanmiyorsaniz bize ulaştırirmisiniz rica ederse.

    YanıtlaSil
  2. O kadar güzel ifade etmişsiniz

    YanıtlaSil
  3. Candan hanım merhaba, çok teşekkürler yorumunuz için. Eğer numaralar uyarsa seve seve paylaşırız botlarımızı... Kaç numaraya ihtiyacınız var şu an? Biz genelde Haziran sonunda Turkiye'ye geliyoruz. Telefon numaranızı iletebilirseniz geldiğimde adresi almak için ararım sizi...
    Sevgiler...
    Özgür ve Ela

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba ela hanim benimde 8 aylik bi oglum var ve o da pevli sizin oglunuz suan ne ladarlik ve ayağı nasil

      Sil
    2. Merhaba Yeşim Hanım,
      Özgür şu an 7 yaşına geliyor. Hareketli, aktif ve çok mutlu bir çocuk. Blogu yakın zaman içinde güncelleyeceğim ama kısa bir ön bilgi vereyim. Son muayenede doktoru ayağını iyi buldu. Ama sağ ayağı biraz daha esnetmek için birkaç egzersiz verdi, onları yapıyoruz. Her altı ayda bir kontrole gidiyoruz bir şeyleri atlamamak için. Onun dışında yüzüyor ve basket oynuyor :) Yakında yeni fotograf ve videolarını koyacağım bloga fikir verebilmek için. Ela ve Özgür'den sevgiler :)

      Sil
  4. ela hanım merhaba benimde oglumun sağ ayagı pevli dogdu 4 alçıdan sonra aşilotami de bitti şimdi ayakkabı kullanıyoruz aynı özgürde çektiginiz sıkıntıyı bizde yaşıyoruz ayak topuk tam oturmuyo ( önemliymiş oturması) çok sıktırınca da arka topuk kızarıyo bizde özgüre aldıgınız ayakkabıyı almayı düşünüyoruz araştırıyoruz resimde büyük duruyo kaç yaşına kadar kullandı bilgi veririseniz sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! Öncelikle küçük adam için çok tebrikler... Ayakkabı konusu ilk başlarda biraz zor gelebiliyor, ama alışınca beslemek, alt değiştirmek gibi hayatın bir parçası oluyor... İşin komik yanı, giymeyi bırakınca sanki hiç giyinmemiş gibi unutuveriyor insan :) Özgür 4 yaşını tamamladığında ayakkabılar hayatımızdan çıktı. Şimdi olabildiğince aktif tutarak takip ediyoruz durumunu. Aralık ayında ilk kontrol var, blogu güncelleyeceğim ondan sonra... Ayakkabılar belirli aralıklar değişiyor, ama aradaki çubuk (bar ) ayarlanabilir olduğu için kullanılmaya devam ediyor. Sipariş verirken bir form dolduruyorsunuz, kucuk adamın ayağının boyutlarına göre uygun ayakkabı ile başlıyorsunuz... Başka sorunuz olursa lütfen yazın :) Sevgiler, Ela. - İlk yıla sığdırabildiklerim! Epeyce yoğun geçti ilk günler :)

      Sil
  5. Merhabalar.hikayeniz umudumuz oldu. Bu sebeple oncelikle teşekkür ederiz. 21 haftalik hamileyim.her iki ayaginda da pev tespit edildi. Gecebildigine sevinsem mi o minik bedenin dile gelmis halinde cekeceklerine uzulsem mi bilemedim. Kafamda deli sorularla beklemedeyim. Eger firsat bulur da cevaplarsaniz sevinirim:
    1. Size de amniyosentez yapildi mi?? Sonucu olumsuz cikan vakalar da var mi??benimkinin sonuclari 2 3 hafta sonra belli olacak da ondan panigim biraz
    2. Doktor ultrasonda %43 luk bir egrilik oldugunu soyledi. Peki bu rahatsizlikta egrilik oraninin tedaviye etkisi nedir. %43 kotu mudur?iyi midir
    3.izmir de yaşıyoruz.gittginiz doktor aysegul hanim in methini hep duyduk ama ilk baslarda her hafta istanbul a gidip gelmek bebegi cok huzursuz eder diye izmir de doktor araştırıyoruz??
    Oneriniz var mıdır?
    Cok soru sordum kusura bakmayin. Simdiden cok teşekkür ederim. Guzel oglunuzla sağlıklı gunler sizin olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sümeyye Hanım merhaba!

      Öncelikle çok tebrik ederim bebeğiniz için! Bu sayfanın size umut verdiğine ne kadar sevindim anlatamam. Özgür neredeyse 4,5 yaşında ve biz geçen 4,5 seneyi çoktan unuttuğumuzu farkediyoruz :) Hatırlayabildiğim ölçüde sorduğunuz soruların cevapları aşağıda:
      1. Amniyosentez yaptırmıştım. Sonuçları beklemek çok zor gelmişti, sizi çok iyi anlıyorum... PEV'e eşlik eden başka bir sendrom olup olmadığına bakılmıştı ve birşey çıkmamıştı. Çıktığı durumlar da olabiliyor ama PEV vakaları okuduğum kadarı ile genelde izole vakalar.
      2.Bize Özgür'ün ayağı ile ilgili bugüne kadar herhangi bir % verilmedi. Ayağın esas durumu doğduktan sonra anlaşılabiliyor bildiğim kadarı ile. Ondan önceki tahminler hazırlıklı olmak için önemli ama %43'ü nasıl anlamlandırmak gerek bilemiyorum.
      3. İzmir'de önerebileceğim kimse yok ama önümüzdeki hafta Özgür'ün Ayşegül Hanım'la randevusu var. İsterseniz ona danışabilirim.
      Sorularınız hiç de çok değil bu arada :) Ben benim sorularımı bloga yazmaya çekinmiştim, okuyucular kaçar diye :) Umarım biraz yardımcı olmuştur cevaplarım...

      Sevgiler, Ela (yazan) & Özgür (yaşayan)

      Sil
    2. Çok çok teşekkür ederiz. Asıl olumlu yaklaşımınız ve hiç bir zorunluluğunuz olmamasına rağmen sabırla yanıtlamanız bizi çok mutlu ediyor. Verdiğiniz destek için ise ayrıca teşekkürler:)))
      Eğer sizin için sakıncası yoksa Ayşegül Hanım'a bu yüzde olayını sorarsanız ve İzmir de tavsiye edebileceği meslektaşını sorarsanız, çok seviniriz. Çünkü anladığım kadarıyla ne kadar erken başlarsak tedaviye o kadar kar. O sebeple doğumdan önce doktor işini halletmek istiyoruz.
      Son olarak ayakkabıları nereden ve nasıl temin edeceğiz? Bunların çeşitleri var sanırım ki Özgür ilk giydiğine pek alışamamıştı:) temin edebileceğimiz yerler hakkında da zahmet olmazsa bilgi verirseniz çok seviniriz. Tekrar tekrar teşekkürler. Yazan (Ela) eller dert görmesin. Yaşayan (Özgür) gönüller de bir daha hiç yaşamasın..

      Sil
    3. Sümeyye Hanım tekrar merhaba,
      Ayşegül Hanım ile görüştüm. Telefon numaranızı ela.yazici@gmail.com adresine mail atabilirseniz size aldığım bilgileri aktarabilirim :)
      Ela

      Sil
    4. Merhabalar ben de izmirdeyim bebeğim pevli olarak dünyaya gelecek ama İstanbula gitmemiz çok zor acaba İzmir de Ayşegül hanımın önerdiği ya da sizlerin memnun kaldığı hekimler var mıdır?

      Sil
    5. Merhaba, daha önceki yazışmalardan Fatih Sürenkök ve Emre Çullu'nun isimlerine ulaştım. Emre Bey Aydın'da çalışıyor yanlış hatırlamıyorsam ama Fatih Bey İzmir'de. Umarım herşey yolunda gider ve çok güzel bir başlangıç olur :) Sevgiler, Ela & Özgür

      Sil
  6. Merhaba
    Ayakkabıyı nerede yaptırdınız yakın zaman da biz de yaptıracağız da tunca85@hotmail.com adresine mesaj atabilir misiniz rica etsem çok memnun olurum

    YanıtlaSil
  7. Okurken ağladım çünkü bizde aynısını yaşıyoruz şu anda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç ağlamayın ne olur, her anın tadını çıkarın... O kadar üzüldüğüme öylesine pişmanım ki şimdi... Blogu okumasam çoğunu unuttuğumu fark ediyorum hatta :)

      Sil
  8. Merabalar bizde ayni durumdayiz 1 hafta oldu ayakkabilari giymeye baslayali simdilik iyi gidiyor ama bir sorum olucak saatler kac aydan sonra dusmeye basliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, gözünüz aydın :) Alçıdan ayakkabıya geçiş büyük iş. Blogda şöyle bir not düşmüşüm: 'Zaman geçtikçe ve Özgür hareketlenmeye başladıkça bot giyme süresi de kademeli olarak azaldı. 23 saat, 21 saat, 18 saat derken 11 aylıkken gece uykularına kadar düştü ve biliyoruz ki en az 4-5 yaşına kadar botlar hayatımızın bir parçası olacak....' Yaklaşık 2-3 ayda bir saatler azalıyordu yanlış hatırlamıyorsam. Botlarla Yaşamaya Alışmak bölümünde buldum. Umarım işe yarar...

      Sil